İcra hukuku, bir alacağın tahsili için alacaklı tarafından başlatılan hukuki bir süreçtir. Bu süreç, alacaklının mahkeme kararıyla, borçlunun mal varlığı üzerindeki haklarını kullanarak borcun tahsil edilmesini sağlar. İcra hukuku, hukukun önemli bir dalıdır ve Türkiye'de yasalarla düzenlenmiştir.
Icra hukukunda, bir alacağın tahsili için öncelikle bir takip başlatılması gerekmektedir. Takip, alacaklının, icra mahkemesine başvurarak borçlu hakkında bir takip talep etmesi ile başlar. Takip talebinde, borçlunun kimliği, borcun miktarı ve tahsil edilecek mal varlığı hakkında bilgiler bulunur.
Takip başladıktan sonra, borçlu bu takibe karşı savunma yapabilir. Savunma, borçlunun takibe itiraz etmesi veya borcun ödendiğine dair bir kanıt sunması şeklinde olabilir. Takip süreci, borçlunun itiraz etmesi veya alacaklının talebini geri çekmesiyle sona erebilir. Ancak borçlu, takibe itiraz etmediyse veya borcunu ödemediyse, icra mahkemesi, borçlunun mal varlığı üzerinde icra işlemi yapabilir.
Icra işlemi, borçlu tarafından ödenmeyen bir alacağın tahsil edilmesi için alacaklı tarafından başlatılır. İcra işleminde, alacaklı, borçlunun mal varlığı üzerindeki haklarını kullanarak borcunu tahsil etmeye çalışır. Bu işlem sırasında, borçlu mal varlığındaki bir mala el konulabilir veya banka hesaplarına haciz konulabilir.
Ancak, icra işlemi sırasında alacaklı da bazı haklarını kaybedebilir. Örneğin, borçlu iflas etmişse, alacaklı, iflas sürecine katılmak zorunda kalabilir. İflas sürecinde, borçlu olan kişinin mal varlığı likitize edilir ve bu likidasyon işleminden sonra alacaklılara ödeme yapılır.
Icra hukuku, Türkiye'de oldukça önemli bir hukuk dalıdır. Borçlu olan kişilerin ve alacaklıların haklarını korumak için yasalarla düzenlenmiştir. Ancak, bu süreç oldukça karmaşık ve uzun sürebilir. Bu nedenle, icra hukuku konusunda uzman bir avukattan yardım almak, borçluların ve alacaklıların süreci daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir.